21 Kasım 2024, Perşembe
Anasayfa » Restoran (sayfa 2)

Restoran

İstanbul Teras Restoranları

Topless Teras

İstanbul Teras Restoranları İlkbahar ile birlikte kapalı mekanları bırakıp püfür püfür, ferah zaman geçireceğimiz mekanları tercih etmeye başladık. Ancak her açık alan, o kadar da keyifli olmayabiliyor. İstanbulda keyifle zaman geçirebileceğiniz, ferah, akla gelen ilk 5 terası listeledik: 1. Cafe Swiss Cafe Swiss, Swiss Otelin 7. Katında yer almakta olan iç ve dış alanlarda toplam 220 kişi kapasiteli. Swiss Otel kalitesine boğaz manzarası da eklenince harikulade bir mekan çıkıyor ortaya. Hem iş çıkışı bir şeyler içmek, hem de güzel bir …

Devamını Oku »

İstanbulda Kahvaltı Yapılacak Mekanlar

Kahvaltı

İstanbulda Kahvaltı Yapılacak Mekanlar Malum iş-okul derken yoğun, stres dolu bir hafta geçirdikten sonra kimi bünyeler öğlene kadar yatmak, kimi bünyeler de güne muazzam bir kahvaltı ile başlamayı tercih ediyor. Bu muazzam kısmı da göreceli, kimine göre manzara, kimine göre uçsuz bucaksız bir açık büfe, kimine göre küçük bir tabak, kimine göre simit peynir vb. Uzar gider aslında bu seçenekler. İstanbulda da neyseki herkese göre kahvaltı potansiyeline sahip mekanlar mevcut. Hem hafta sonunu değerlendirmek, hem güzel bir kahvaltı keyfi yaşayabilmek …

Devamını Oku »

Hızlı ve Köfteli

Hızlı ve Köfteli

Anadolu Yakasının merkezi konumundaki Kadıköy hem bu merkezi konumu hem de barındırdığı insan kalabalığı sayesinde her gün pek çok yeni mekan açılıyor. Bunlardan birisi de Hızlı ve Köfteli. Hızlı ve Köfteli, son yıllarda modernleşen restoran sektörünün bir üyesi. Standart köftecilere nazaran daha modern, daha keyifle dekore edilmiş, köşe başındaki 1980den beri açık köfteci abinin dükkanından daha farklı. Bu sayede bölgede oldukça yoğun olan öğrenci nüfusuna da hizmet ediyor. Mekan renkli dekoru ve marjinal ismi sayesinde yemek yiyecek yer arayan bünyelerin …

Devamını Oku »

Tarihi Eminönü Dürümcüsü

Tarihi Eminönü Dürümcüsü

Tarihi Eminönü Dürümcüsü Hepimizin kafasında balık ekmek-turşu suyu kombinasyonları ile yer edinen Eminönü artık daha zengin restoranlar ile karşımıza çıkar oldu. Pizzacılar, kebapçılar, börekçiler, simitçiler vb liste uzayıp gidiyor. Ne ararsak var, o derece.   Eminönünde genellikle iş çıkışlarında, kısa zamanlarda ye-kalk şeklinde karnımızı doyurmaya çalıştığımız için büfeleri tercih ediyoruz. PTT ve bankaların arasında kalan 2 büfeyi (birinin adı neslihan büfeydi) tercih ediyoruz. Bu sefer değişiklik olsun dedik ve Tarihi Eminönü Dürümcüsüne uğrayalım dedik. Her ne kadar isminde “Tarihi” ibaresi …

Devamını Oku »

Galata kanatlarımızın altında; Robin’s Galata…

Eğer İstanbul bir semtten ibaret olsaydı, bize göre bu Galata olurdu. Neden mi? Çünkü Galata semti çok köklü bir semttir ve büyük tarihi olaylara şahit olduğu bilinir. Mesela Galata, uzun yıllar boyunca rıhtımı sayesinde (o zamanlar rıhtım ile bu bölge arasında pek bina yok imiş) ülkenin dış diyarlara açılan bir kapısı olmuş ve zamanın denizcilerinin bir uğrak yeri olma niteliğini taşımış. İstanbul’un fethinden sonra da burada yaşıyor olan Ceneviz’li göçmenlere başka ülkelerden göçmenler de eklenmiş. Düşünebiliyor musunuz, her zaman gördüğümüz …

Devamını Oku »

Shangri-La Bosphorus ve bir Uzak Doğu masalı; IST-TOO Restaurant !

Shangri-La hepimizin bildiği kadarıyla Uzak Doğu merkezli ve şuanda dünya çapında 83 otele sahip büyük bir lüks otel zinciri. Peki “nereden geliyor bu marka”, “hikayesi nedir” derseniz merceğimizi hemen zoomlayalım! “Shangri-La” isminin hikayesi de pek anlamlı, haydi bir göz atalım bu güzel hikayeye! “Shangri-La” ismi, James Hilton’ın -İngiliz yazar- 1933 yılında yayınlamış olduğu “Lost Horizon” isimli kurgu kitabında geçiyor. Bu “Shangri-La” yazarın kurgusuna göre Tibet’te yer alan, herşeyin ütopik ve olumlu olduğu bir mekan/yer. Bir nevi bir dünya güzelliği “ütopya”sı …

Devamını Oku »

Vino Steak Ristorante, Lezzet ve Şarap Diyarı

Göztepe 60.Yıl Parkı’nın yakınlarında akşamüzeri bir iş ziyareti sonrasında “biraz soluklanalım” diyerek durduk. Yolun karşısında güzel bordo bir tabela dikkatimizi çekti. Üşenmedik gittik bahçesinin kenarından içeriye şöyle bir göz attık. Sempatik tahta masalar, pastel kırmızı dekoratif örtüler, inci gibi dizilmiş masa servisleri ve hoş müziği ile bir an için biz diyelim Roma’ya siz deyin “Sicilya”ya götürdü. “Sicilya’ya gittiniz mi” diye soracak olursanız, “Vino Steak Ristorante zaten bize Sicilya’yı getirmiş” diyebilirdik o an, siz düşünün ambiansı !  Sonra da haftaiçi bir …

Devamını Oku »