Kahve, sadece küçük bir azınlık için menülerde sıcak içecek kısımlarında yer alan, Türk Kahvesi ve Nescafe’den ibaretken, ezici bir çoğunluk için de “olmazsa olmaz” bir içecektir. Son yıllarda Türkiye ve Dünya’da kahveye bakışı incelediğimizde içecekten çok bir sanat halini aldığını görüyoruz. Makinenin düğmesine basıp kahve dolduran kişilerin yerine, bir sanatçı haline gelen profesyonel baristalar ve özel sunumlar kahve kültürünü bambaşka yerlere taşıdı.
Istanbul buram buram Kahve kokacak…
Türkiye’de ve Dünya’da tüm gözler kahveye çevrildikten sonra, hayatımızda vazgeçilmez bir yer edinen kahve, bu yıl DSM Group tarafından Paşabahçe’nin katkılarıyla ilk kez düzenlenen Istanbul Coffee Festival ile bir kat daha değer kazandı. Festival yeri olarak da mimarisi ve tarihi ile bilinen Galata Rum Okulu seçildi. Galata Rum Okulu, geçtiğimiz dönemlerde Bienali de dahil pek çok sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapmıştı. Festival için de Galata Rum Okulu başarılı bir tercih oldu. Festival 63 firma katılımıyla Artisan Bar, workshop, sanat, müzik, seminer, LAB’ler ve SCAE Türkiye Kahve Şampiyonası gibi etkinliklere ev sahipliği yaptı.
Galata Rum Okulu girişinden terasına kadar, her alanı, her odası ayrı bir standa, ayrı bir etkinliğe kucak açmış. Öyle ki, yoğunluktan standların arasında gezmekte zorlanabiliyorsunuz. Açıkcası biz de festivale gidene kadar bu kadar yoğun talep olacağını tahmin etmemiştik. Seans aralarında da Galata Rum Okulu önünde içeri girmeyi bekleyen uzun kuyruklar oluştu. Festival 10:00-14:00 ve 15:00-19:00 saatleri arasında 2 seans olarak düzenlendi ve seans aralarında stand hazırlıkları sebebiyle içeriye misafir kabul edilmedi.
Istanbul Coffee Festival ’e HEISENBERG Coffee & Roastery’den Kronotrop’a, Sahi’den Robert’s Coffee’e kadar aklımıza gelecek-gelemeyecek tüm kahve firmaları festivale katıldı. Açıkçası alana girdiğimizde büyüleyen kahve kokusu sonrasında, hangi standa gideceğimizi, nereden başlayacağımızı şaşırdık. Alışılagelmişliklerden vazgeçemeyip, standın da boşluğunu fırsat bilip Starbucks ile başladık tadıma. Sonrasında da Sahi İstanbul standındaki Münür Usta dikkatimizi çekti. Münür Usta, hünerli elleriyle canlı canlı lokum yapıp misafirlere ikram ediyordu. Açıkcası ilk kez böyle bir şey ile karşılaşınca tüm aşamaları izleyip afiyetle yedik. En kısa zamanda Istanbul Coffee Festival sayesinde tanıştığımız Sahi İstanbul’u tekrar ziyaret edeceğiz. Daha pek çok stantta pek çok kahveyi, pek çok lezzeti tattık ki Istanbul Coffee Festival ‘i anlatmaya kelimeler, sayfalar yetmeyecek.
Festival kimlere ev sahipliği yaptı? : Detaylı liste için tıklayın!
Bu arada bizleri Istanbul Coffee Festival ile tanıştıran Zomato’ya da teşekkürlerimizi sunuyoruz!
Festival için son gün ; 28 Aralık 2014…
Istanbul Coffee Festival haberlerini sosyal medyada takip etmek için;
İşte Festival ’den geriye kalan renkli görüntüler…