Gazze’nin özgür olmasını, insanlık adına istiyoruz!

Burada kana bulanmış, acı çeken veya hayatı elinden alınmış cansız bedenlerin fotoğraflarını paylaşmayacağız.

Hiçbirimizin bunu görmesine gerek yok.

Çünkü bunları son zamanlarda sık sık görüyoruz. Zaten yüreğimiz de dayanmaz…

Televizyonlarda her dakika bir başka vahşet, her dakika bir başka savaş meydanı fotoğrafı…

Ama artık duyarsız kalamıyoruz…

Burada biraz acımızı paylaşacağız, biraz dertleşeceğiz, biraz da atışacağız…

Niye yazdık bu yazıyı?

İçimizden koptu, dayanamadık, katlanamadık, elimizden bir tek bunu yapmak geldi.

Hepimiz sade vatandaşlarız, her gün işine-okuluna giden, akşam evine geri dönen, eksiğiyle fazlasıyla bir aileye sahip olan, sade vatandaşlar…

Bir siyasi kaygımız yok. Politikacı değiliz, bir siyasi partiye mensup değiliz, hatta mevcut siyasi ortamda %100 desteklediğimiz bir siyasi fikir bile yok.

“Apolitik” bir nesiliz, bizim için söyledikleri gibi, siyasetten bize ne, ne işimiz olur zaten…

Bu yazıyı da siyasi görüşler çerçevesinde yazmıyoruz, o nedenle böyle uzun açıkladık.

Biz özgür bir Gazze istiyoruz!

Peki biz niye özgür bir Gazze istiyoruz? Gazze’yi çok mu iyi tanıyoruz, fanatiği miyiz?

Hayır!

• Gazze kimdir?
• Gazze nedir?
• Gazze haritada nerededir?
• Gazze siyasi tarihi nedir?
• Gazze’nin kültürel kimliği nedir?
• Gazze’nin dünyadaki yeri önemi nedir?

Detaylı bir fikrimiz yok. Tak diye elimizi koyduğumuz gibi cevap veremeyiz. Hepsine %100, 5 yıldızlı doğru yanıtlar bulamayabiliriz…

Okullarda bize öğretmediler, biz de fazla siyasi kitaplar okumamışız…

Neyse ki “cehalet”,”katillik”ten daha kötü bir özellik değil… Okur öğreniriz, kolayı var…

Ama şu noktayı bir açıklığa kavuşturalım; “Biz Gazze’nin özgür olmasını, insanlık adına istiyoruz!”

Bir haftadır sosyal medyada gördüğümüz haberler, yorumlar deyimi yerindeyse; artık bizi “çileden çıkardı“.

• Yok efendim Filistin, İsrail’in markası Coca-Cola’nın en başarılı dağıtımcısı seçilmiş bilmem kaç yılında, bir de onlara üzülüyormuşuz, hakkediyorlarmış…
• Yok efendim Osmanlı zamanında bizi İngilizlere Filistin satmış, şimdi oh olsunmuş…
• Yok efendim Müslümanlar ölürken, Filistin sesini çıkarmamış, şimdi sıra onlara gelmiş…

Mantaliteye bakar mısınız? Günümüzde geldiğimiz noktaya bakar mısınız?

Bizden de cahilleri de varmış çok şükür, bizim ki bir kaç kitap okumakla biter ama bunlarınki baki…

Peki biz hangi konuda anlaşamadık?

Şu konuda anlaşamıyoruz, açıklayalım…

• Politikacıların, siyasetçilerin ve ülkeyi yönetenlerin verdiği kararlardan anneannemiz mi sorumlu?
• Özelleştirmeleri anneniz mi planladı?
• Telekom’u satarken dedenize sordular mı?
• Peki ya Torba yasa, onu da babanız mı çıkardı?

Ey sade vatandaşlar, siyasetle uzaktan yakından alakası olmayan sade vatandaşlar sözümüz size!

• Madem anneanneniz, dedeniz, babanız çıkarmadı, yapmadı bunları; Peki kim çıkardı?
• Cevap yine aynı; politikacılar, siyasetçiler, ülkeyi yönetenler.…..
• Peki Gazze’de kimler zarar görüyor? Kimler vahşete maruz kalıyor?
• Ben söyleyeyim; Kadınlar, yaşlılar, çocuklar, bebekler, gençler, erkekler…
• Kim bu insanlar peki? 
• Onlar “sivil”! Yani anneanneler, dedeler, babalar, anneler, kardeşler, arkadaşlar, akrabalar….

Saçmalamayı keselim artık, alakasız suçlamaları bir yana bırakalım…

Olması gerektiği gibi vahşete karşı duralım, hangi dinden hangi ırktan olursa olsun insanlığımıza sahip çıkalım.

Bu yazıyı yazarken, Filistin için bizim elimizden de bişey gelmiyor, evet maalesef…

Kalp hastası anneanneyi, tansiyonu herşeye yükselen babayı, bize ihtiyaç duyan aileyi bırakıp hiç bilmediğimiz, görmediğimiz tehlikeli topraklara hiç kullanmayı bilmediğimiz savaş ekipmanıyla savaşmaya gidemiyoruz.

Biz sade vatandaşlarız, elimizden dua etmekten başka bir şey gelmiyor. Dua ediyoruz işte…

Sizin de elinizden bir şey gelmiyorsa, beddua etmeler, “oh olsun”lar demek yerine, oturun bizler gibi dua edin.

Unutmayalım ki dünya yaratıldığı günden beridir indirilen tüm kitaplarda, tüm dinlerde bir kural aynıdır; “Öldürmeyeceksin!”…

Dünyanın hiçbir yerinde hangi dilden, dinden, ırktan olursa olsun kimsenin kanı, para, maden, kaynak ve toprak istilası için akmamalı, çünkü tüm insanlar “insandır”. İnsanlık, özlük, varolma ve hayatını sürdürme hakkına sahiptir.

Bugün Gazze’nin başına gelen, yarın bizim de başımıza gelebilir.

O zaman ne yapacağız, ne diyeceğiz?

Bizim ülkemizi yönetenlerin hatalarından da anneannemiz mi sorumlu olacak?